top of page

2.

Oyun
Terapisi

Yetişkinler için danışmanlık neyse çocuklar için de oyun terapisi odur. Çocukların kendilerini kelimelerle ifade etme yetenekleri yetişkinler gibi değildir; çocuk oyun ile konuşur.

Oyun, çocuğun kendini ifade etmesi, iç dünyasında olanları dışa vurması, kendi deneyimleri ile kuralları ve değerleri öğrenmesi, enerjisini dışa vurması için gerekli olan alandır.
Oyun, çocuğun bilişsel ve fiziksel gelişimini destekler, çocuğun sosyalleşmesini sağlar ve kişiliğini bütünü ile etkiler.

Oyun terapisi ile çocuklar; duygularını, düşüncelerini, arzularını ve ihtiyaçlarını tanımayı ve bunları aktarmayı, kendi sorumluluklarını almayı, kendini kontrol etmeyi, problem çözme becerilerini geliştirmeyi ve yaratıcı düşünmeyi öğrenir.

Her çocuk terapi sürecinde farklı bir hızla ilerlediği için, terapinin sıklığı ve süresi çocuktan çocuğa değişiklik göstermektedir. Seansların tutarlı ilerlemesi bu süreci etkileyen en önemli unsurlardan biridir.


‘Arayış ancak dağınık,biçimsiz bir işleyişten ya da belki de tarafsız bir bölgedeymişçesine oynanan yarım yamalak bir oyundan kaynaklanabilir. Yaratıcı olarak tanımladığımız şey ancak burada, kişiliğin bu bütünleşmemiş durumunda ortaya çıkabilir. Bu, kişiye geri yansıtıldığı taktirde, ama ancak geri yansıtıldığı taktirde bireyin örgütlü kişiliğinin bir parçası haline gelir; nihayet bu da bireyin varolmasını, bulunmasını sağlar, kişinin bir kendisi olduğunu varsaymasına imkan tanır. İnsanın deneyimsel varoluşunun tamamı oyun oynama temeli üzerine inşa edilir. Orada artık ya içedönük ya da dışadönük olma durumunda değilizdir. Hayatı geçiş olguları alanında, öznellik ile nesnel gözlemin kesiştiği heyecan verici noktada, bireyin iç gerçekliği ile bireyin dışında kalan ortak gerçeklik arasındaki ara bölgede yaşarız.’ D. W. Winnicott

bottom of page